Sütle kefenliyoruz en güzel ölüleri, kefenliyoruz sütle
Yıkanmış, büyük havlularla kurulanmışlar yola çıkmadan önce...Sütle kefenliyoruz en güzel ölüleri, kefenliyoruz sütle Yıkanmış, büyük havlularla kurulanmışlar yola çıkmadan önce Neydi bir o yana bir bu yana bizde o gerilimin nedeni Huzursuz balkon demirleri, dönüp duran sağa sola geceleri Duvar çatlaklarından anlaşılan bir iç kanama gündüzleri Upuzun bir huzursuzluk yerleşince bir yarısına yüzlerin Bir huzursuzluk hatta eski savaşçılardan kalma tahta bacaklarda Ve açılıp kapanan bahçe kapılarından konuşkan ağızda salya Girilirse içerde yaşlı köpek kulübeleri Sütle kefenliyoruz en güzel ölüleri, sütüyle kefenliyor anneleri Artık duyulmayacak o sesler, o sesler duyarlar kulak kesilenleri Sütle gevşiyor gerilmiş ipler o güzel yüz çizgileri Geldi söz sırası hiç gelmemiş tıklım tıklım halk otobüsleri Ne geri verebilirdi yoksa, vaktinde söylenmemiş bir söze önemini Bir bomba yapımında kullanılacak maddeler gibi dağınık kalırdı kelimeleri Doğru, geç kaldığımız bir bir saysak sayılamayacaklara Göz kapaklarını sabahları ve akşam ve sürekli silahlandırmaya Üstünde ziyafetler verilen kan dolu akvaryumlara bakmaya İçimize konmuş şarkı var, o şarkı bir anda ağızlarda O şarkı meydanlarda Sütten biçilmiş kumaşlar acil servislerde ve sonsuzda Ey güzel süt kokusu Sütten ırmaklara gelip uzananlar Parmakları hışırtılı ve yüzüklerini ancak Ölünce ve yıkanırken çıkaranlar Bir kez öldükten sonra öldüklerine artık inanılmayanlar İlk söz tekrarlandı son söz söylendi Ey bizden olanlar, hiç olmayanlar Sıkılınca birer kamyondu yumruklar Silah seslerinin soldurduğu yerlerde Ey üstümüze tanklarla gelen gece Kefenliyoruz en güzel ölüleri sütle Bir çınarın başlangıcı oluyorsun herkese
|