Karşılıksız aşkın şiiri, dillerimize dolanan şarkı Lavinia’nın hikâyesini birlikte analım…Özdemir Asaf'ın 39. ölüm yıl dönümü anısına, Lavinia'nın hikâyesini bir kere daha okuyalım mı? Hem belki ilk kez okuyacaklar vardır... * Daha önce elbet bir yerlerde çıkmıştır Lavinia’nın hikâyesi karşınıza. Biliyorsunuz dün Özdemir Asaf’ın doğum günüydü. Dünden beri Lavinia dilimde. E o zaman bugün de Lavinia’nın hikâyesiyle analım dedim. Her şiirin, her romanın bir yazılma hikâyesi var elbet. Böyle dillere pelesenk olan, çok sevilenlerin hikâyesiyse her zaman ilgimi çekmiştir. Bu konuda yalnız olmadığıma eminim. Sevdiğimiz dizelerin nasıl yazıldığını bilmek, bizi o şiire bir sarılma, şairinin hayatına bir dokunuş daha yaklaştırıyor çünkü, biliyorum. Ne güzel diyor Asdaf: “Sana gitme demeyeceğim, ama Gitme Lavinia…” Nasıl da buram buram aşk kokuyor değil mi dizeleri? Özdemir Asaf, o dönemlerde edebiyat matinelerinin yıldız isimlerinden biri. Çocukluğundan bu yana “r” harfini telaffuz edemiyordur; ama şiir okurken muhteşem bir diksiyonu var. Bu matinelerde sona bıraktığı en değerli şiiri ise, Lavinia. Çünkü değerlisi onun ve aslında hikâyesi de derin… Lavinia, karşılıksız bir aşkın hikâyesi… Ben aldım fona Feridun Düzağaç’ın sesinden Lavinia’yı. Siz de alın da başlayalım bu aşk hikâyesini okumaya… ÖLÜM ÇİÇEĞİ LAVİNİALavinia, muhteşem güzellikte zarif bir çiçek; diğer bir deyişle ölüm çiçeği. Ayrıca hayalimdeki muhteşem sevgili anlamına da geliyor. Kuşkusuz Özdemir Asaf’ı çeken yanı da bu... Edebiyata baktığımızda Lavinia, Shakespeare’in Titus Andronicus adlı oyununda Roma İmparatorluğu’nun Başkomutanı Titus’un güzelliği dillere destan kızının da adı. Onun da kaderi, zarif güzelliği ile ölmektir. Lavinia, Tamora’nın iki oğlu tarafından tecavüze uğradığında, Lavinia, babası tarafından öldürülür… KARŞILIKSIZ AŞKIN HİKÂYESİÖzdemir Asaf, Lavinia’yı okul yıllarında aşık olduğu bir kız için yazar. Aşkı platoniktir. Lavinia, Asaf’ın karşılıksız aşkını anlatır. Asaf şiirini, daha sonra bir yarışmaya gönderir ve derece alır. Birinciliğe layık görülen Lavinia, nihayetinde yaşayan bir şiirdir… Bundan sonrası için şöyle bir rivayet var: Sonuçlar açıklandığı sırada Asaf’tan, Lavinia’yı kürsüde okuması istenir. Bu teklifi geri çevirmeyen Asaf, kürsüde şiirini okurken Lavinia diye seslendiği platonik aşkı da salondaki misafirler arasındadır ve Lavinia, salonu terk eder. Kalbi bin parçaya dağılan Asaf, Lavinia’yı hapsettiği şiirinde bırakır ve ona asla duygularını açmaz… LAVİNİA ASLINDA KİMAsaf’ın tutkulu aşkı Lavinia, Mevhibe Meziyet Beyat’tır. Asaf’ın aşkı gerçekten de karşılıksızdır. Çünkü Mevhibe’nin gönlünde ressam olan hocası Edip Hakkı Köseoğlu vardır. Hikâyenin bir yerinde bir de gazeteci İlhan Selçuk’un adı geçiyor Mevhibe için. Ancak o yıllarda Selçuk, öylesine hızlı bir hayat yaşıyordur ki, o da Mevhibe’ye göre biri değildir. Daha pek çok hikâyenin kahramanı olan Mevhibe, sonunda oyuncu Öztürk Serengil ile evlenir. Ancak onunla da uzun soluklu bir evlilik yürütemez… Mevhibe, göründüğü üzere çevresinde dikkat çeken, güzelliği dillere destan, ilk bakışta gözden kaçırılmayacak kadar özel bir kadınmış. Yakın dostlarından Melda Kaptana, bir yandan da Mevhibe için şöyle bir açıklama getirmiş: “Öylesine özel ve farklı bir kadındı ki, kitap yazsanız yetmez.” Mevhibe’ye duyulan bu ilginin sadece güzelliği için olmadığını ise şöyle dile getirmiş: “Korkunç bir sezgi gücü vardı Mevhibe’nin. Yüzünüze bakar bakmaz, sizi tanır, anlar, ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. Küçücük bir bakıştan, mimikten, jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. Özdemir Asaf bu yüzden ona ‘Öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı’ demişti. Çok keskin gözleri vardı.”
Bu açıklamaları yapan Melda Hanım, “Ben Bir Bizans Bahçesinde Büyüdüm” adını verdiği kitabının bir yerinde de Mevhibe’den şöyle bahseder: “İlhan Selçuk"a 14 Şubat Sevgililer Günü yazısı yazdıran Lavinia ona uzaktan uzağa aşık olan Oktay Akbal"ın bir hikayesindeki Hisya"ydı aynı zamanda. Laleli"de Harikzadegan Apartmanları"nın kapısında buluşup konuşan delikanlıların Violetta"sıydı.
Velhasıl, Özdemir Asaf ve Mevhibe Hanım hiçbir zaman bir araya gelmedi. Aşkın başlamadan güzel olduğu, platonik duyguların tadına varıldığı bir duyguydu zamanda asılı kalan. Nihayetinde Asaf’a da işte dillere dolanan bir şarkıya dönüşen şiiri, Lavinia’yı yazdırdı... Bazen karşılıksız diye iç yakan duygularımız nasıl da nicesinden değerli değil mi? O zaman kapanışı da şiirin tamamı ile yapalım. Onu okumadan olmaz… Sana gitme demeyeceğim. Sana gitme demeyeceğim. Sana gitme demeyeceğim, |
250 kez okundu |
Yorumlar |
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |