• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

 ADI HALA MEÇHUL

Hava Durumu
Takvim
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam40
Toplam Ziyaret124885
Site Haritası

Yağmur Akpınar ilk kitabı ‘Büyük Duygular Küçük Mucizeler’de sorularıyla, okurunu kendi hikâyesini yazmaya davet ediyor. Şimdi siz kim olacaksınız; yazan mı, erteleyen mi?

Bir kitabı incelemeye başladığımda hepimiz gibi ben de ilk iş arka kapağa bakıyorum. Ancak bence ondan da özeli önsöz. Hele bir de yazarın kendisi yazmışsa, bana hep daha samimi gelir. Yağmur Akpınar, ilk kitabının önsözünü kendisi yazmış. ‘Ben çok utangaç bir çocuktum.’ diye başlamış anlatmaya. Yolculuğunun izlerini paylaşmış. Kilitli günlüklerinden, lisede yazdığı şiirlerden, geçmişine arkasını dönmeyen yönünü sevdiği nadir şeyler kategorisine aldığından sıcacık bahsetmiş ve kitabının amacını tek cümlede şöyle açıklamış:

“Bu kitabın en büyük amacı, aynada kendinize bakmanızı sağlamak.”

Kitabın da, yazarının da sorduğu çok soru var. Ben de şu soruyu eklemek istiyorum şimdi:

Siz aynaya bakanlardan mısınız, kaçanlardan mı?

Utangaç mıydım tam kestiremiyorum şimdi; ama kesinlikle tek başınalığı seven bir çocuktum. Şimdi şu amaç cümlesini okuyunca aynaya bakmak üzerine uzun uzun düşündüm ve öyle başladım kitabın sayfaları arasına girmeye. Evet çok zor; ama ben aynaya bakmayı seçmeye çalışıyorum.

Çünkü sevgili Yağmur’un da dediği gibi:

“Etrafınızda kendinizi görebilirsiniz. Siz tek olursunuz; ancak sizin yansımanız, çevrenizi ortaya çıkarır. Çevreniz ve siz sürekli birbirinizi beslersiniz; tıpkı doğa gibi.”

BÜYÜK DUYGULAR KÜÇÜK MUCİZELER

Kitabın sayfaları arasına girdiğinizde sizi 12 bölüm karşılıyor. Bize bu yolculukta eşlik edecek kahramanımızın adı, Sümbül. Sümbül, kolumuza giriyor ve her şey başlıyor. Onun hikâyesinin rehberliğinde gözümüzde kocaman duygularımızla bir kez daha tanışıyor, küçük mucizelere daha çok inanmak istiyoruz. Her bölüm, bizi kendimize inanmaya teşvik ediyor. Yazar soruyor, okur düşünüyor. Denklem çok basit. ‘Hep mi böyleydin, değiştin mi?’, ‘Yarım mı, tamam mı?’, ‘Gitmeli mi, kalmalı mı?’… Bunlar, basit gibi görünen, bizi geçmiş, şimdi ve gelecek arasında salındıran sorular…

Gün içinde aklımızdan ne çok şey geçiyor, değil mi? Bazılarımız üzerine sayfalar dolusu düşünürken, bazılarımız erteliyor. Önemli olan kararımızdan memnun olmak elbette. Ancak önünde sonunda kalbimizi korkutan duygularla karşı karşıya geliriz ve kaçacak yerimiz de olmaz. Nihayet o duygu bir şekilde ruhumuzda fırtınalar koparmaya başlar. Yağmur’un da dediği gibi, hepimiz hayatımızın başka dönemlerindeyiz; ama başlamak için en doğru zaman, hep şimdi.

Arka kapakta şöyle bir bölüm var bunlar üzerine:

“Korktuğumuz duygularla tanışır, hatta onları yaşamımızın merkezine davet ederiz. Hiç sevmesek de onları anlamak iyi gelir bize. Çünkü insan korkusunu, nefretini, huzurunu, aşkını, öfkesini anladıkça tamamlanır. Kendine yettiği, kalbi kadar geniş dünyasında huzur bulur. Duygularını anlayıp onlardan kaçmadan yaşarsa yüzünde kocaman gülümsemeye, kalbinde ferahlamaya sebep olacak küçük mucizelerle karşılaşır.”

Bu paragrafı okur okumaz ilk düşündüğüm şey şu oldu: Sahi, hepimiz o küçük mucizeler için yaşamıyor muyuz? Bu kitap, kurguyla kurgu dışının ahenkli dansı. Ve yazar, sizi kendi hikâyenizi yazmaya davet ediyor.

Şimdi siz kim olacaksınız; yazan mı, erteleyen mi?

Büyük Duygular Küçük Mucizeler

Yağmur Akpınar

Küsurat Yay.

S.: 194



196 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Saat
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.486832.6170
Euro34.601234.7398
Üyelik Girişi